Sakız Adası'na Nasıl Gidilir?

Sakız Adası Hakkında Genel Bilgiler

Yunanistan’ın yüzölçümü itibariyle beşinci büyük adası olan Sakız Adası, Ege Denizi’nde Karaburun Yarımadası’nın karşısında bulunan, Türkiye sahillerine 6 km uzaklıkta, İzmir’in Çeşme ilçesi’nden gemi yolculuğuyla 45 dakikada ulaşabileceğiniz bir adadır. Sakız Adası’nın nüfusu yaklaşık 55.000’dir.

Adada yoğun bir sekilde damla sakızı ağacı vardır ve Sakız Adası’nın ismi de buradan gelmektedir.  Sakız Adası’nın bir diğer bir ismi de Hora’dır.  Yunan Mitolojisinin efsanevi Girit Kralı Olinopionos kızı Chioni’nun da diğer bir isim kaynağı olduğu söylenir. Sakız Adası’nın İngilizce ismi Chios olarak bilinir. Meşhur İlyada ve Odesa Destanı’nın yazarı Homeros’un, Sakız Adası’nda doğduğu rivayet edilir.

Sakız Adası’nda irili ufaklı 66 köy vardır.  Tarihte, bu köyler korsanlardan korunmak için kale şeklinde inşaa edilmiştir.  Bu köyler, küçük vadileri, şifa verici baharatları, Ortaçağ mimarisi ve rengarenk dar sokaklarıyla ziyaretçilerini hayran bırakır. Çok sayıda ziyaretçiyi çeken Sakız Köyleri’nin en önemli özelliği, evlerinin ve kiliselerinin dekorasyonununda kullanılan süslemelerdir. Sakız Adası’na Cenevizliler döneminde getirilen bu süsleme tarzına ksista (çizik) adı verilir. Bu benzersiz süslemenin bir sistemi vardır; binalar önce iyi bir kaplama ile kaplanır, sonra siyah kum geçirilir ve son olarak da, daha yumuşakken, ustalar geometrik şekiller verirler.

sakiz-agaci

Sakız Adası’nın simgesi Sakız Ağaçları

DAMLA SAKIZI

Damla sakızı, 10. yüzyıldan itibaren adayı ziyaret eden Avrupalı gezginler sayesinde dünyaca meşhur olmuştur. Sakız damlasının kullanımı 14. yüzyılda adayı işgal eden Cenevizliler tarafından başlamıştır. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçen adada, sakız üreticilerine ve bunu üreten köylere büyük imtiyazlar verilmiştir. Osmanlılar, sakız satışını tekellerinde tutarak adaya ekonomik ve kültürel açıdan büyük katkı sağlamışlardır. Sakız Adası, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazanmasının ardından damla sakızı ticareti çok az sayıda bulunan “tüccarların” eline geçmiştir.  Bu tüccarlar üreticilerden çok düşük fiyatlara aldıkları damla sakızını büyük kâr sağlayarak, dış tüccarlara yıllar boyunca satmışlardır. Bunun engellenmesi için Yunanistan Devleti tarafından 1983 yılında “Enosi Mastihoparagogon” yani “Damla Sakızı Üreticileri Birliği” kurulmuştur.

Damla sakızı bütün dünyada sadece Sakız Adası’nda yetişir.  Adanın orta kısmından başlayarak güney kısmına doğru ilerledikçe damla sakızı, sakız ağaçlarından damlamaktadır. Sakız ağacı (skinos) Akdeniz’e has maki bodur bitki topluluğuna ait bir “çalıdır”, bir sakız “ağacının” ağaç konumuna varabilmesi için en az yüz ila yüz elli yıllık bir süre gereklidir ki, genelde sakız ağaçlarının boyu 2 ila 2,5 metreyi geçmez. Bunun nedeni, sakız yetiştiricilerinin “ağacın” gövdesini daha iyi nakışlayabilmeleridir.

Eğer damla sakızı bildiğimiz toprağın üstüne su damlası gibi damlarsa hemen toprak tarafından “yutulur” ve yok olur. “Kendima “ (nakışlama) işlemiyle ağaçlardan sakız meyvesi elde edilir, bu işlem genellikle Temmuz ayının sonlarına doğru başlar ve bu işlem boyunca sakız ağacının gövdesine ve büyük dallarına çizikler atılarak yarıklar açılır.  Bu yarıkların uzunluğu 1,5 santimetreyi geçmez, derinliği ise 0,5 santimetre kadardır. Nakışlama dönemi “kendos” adı ile anılır. Nakışlama işlemi ağacın gövdesinden başlar ve dallarına doğru devam eder. Sakız ağaçları hafta boyunca haftada iki kez nakışlanır. 20 gün sonra ağaca atılan çizikler damla sakızı yani ağacın reçinesi yavaş yavaş damlamaya başlar. Damlayan sakız reçinesi, önceden ağaçların altına serpilen beyaz killi toprağın üstüne düşer düşmez katılaşır. İlk toplama işlemi genellikle Ağustos ortalarında başlar, yere düşerek katılaşan sakız damlaları ‘’timitiri”  denilen özel bir aletle toplanır. Toplanan sakız damlaları tahtadan yapılmış kutular içinde üreticilerin evlerine taşınır ve orada evlerinin en serin bölümünde saklanır. Bu işlemle iki üç kere ağaçlardan ürün alınabilinir. Sonbahar başlarına denk gelen son toplama işlemi ile bu ilk safha son bulur, lâkin sonbaharın başlarında sakız üreticilerinin en büyük düşmanı yağmurdur. Toplama işleminin bitiminden hemen sonra yerden toplanan sakızların temizlenmesi için “tartarisma” yani bildiğimiz elekten geçirilme işlemi yapılır. Elekten geçirilen sakız parçaları sabunlu suyla yıkandıktan sonra iyice kurutulur. Kurutma işlemi bittikten sonra, bütün sakız parçaları tek tek elle temizlenir ve üstlerinde yapışık vaziyette bulunan taş, toprak ve yaprak parçacıkları temizlenir, sonrasında “çimbima” işlemi yapılır. Bu işlemde, kalın, ince ve toz olarak ayrılma işlemenin gerçekleştirilmesi için toplanan tüm mahsül  “Sakız Adası Damla Sakızı Birliğine” teslim edilir.